“Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğneyle ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor.”
Uzun zamandır fantastik roman okumuyordum ancak yukarıdaki tanıtım cümlesi, hakkında yazılanlar ve referanslara rast gelince merakım uyandı, biraz da akıcı ve hafif konularla kafamı dinlemek için Scott Lynch'in Locke Lamora'nın Yalanları isimli kitabını okumaya başladım. Pişman da olmadım.
Locke Lamora'nın Yalanları, Centilmen Piç serisinin ilk romanı. Yazarın da ilk eseri olması çok dikkat çekici ve yazar olmak isteyenler açısından bence ümit ve ilham verici. Zira Scott Lynch serinin ve kendisinin bu ilk romanı Locke Lamora'nın Yalanları ile 2007 yılında Dünya Fantezi Ödülü finalisti olmuş. Ayrıca 2007 ve 2008 senelerinde John W. Campbell En İyi Yeni Yazar Ödülü'ne aday da gösterilmiş. İngiliz Fantezi Topluluğu'ndan da Sydney J. Bounds En İyi Çıkış Yapan Yazar Ödülü almış. Tüm bunlar bir ilk roman için gayet başarılı bir performansa işaret ediyor.
Serinin ilk kitabı: Locke Lamora'nın Yalanları
Serinin bu ilk kitabı, 584 sayfayı kapsayan ana ve yardımcı hikâyelerin içerisinde aslında yazarın 7 kitaptan oluşacağını açıkladığı serinin genel bir girişi niteliğinde. Ana ve yardımcı karakterlerin betimlemeleri, olayların geçtiği dünyanın coğrafî, toplumsal ve genel yapısı ile kuralları ve diğer tüm bilgiler tüm sayfalar boyunca durmaksızın sıralanıyor.
Kitap, giriş ve bitişin haricinde dört ana bölümden oluşuyor. Ana bölümlerin tüm alt bölümlerinin sonunda geriye dönüşlerle hikâyenin ve karakterlerin geçmişi okuyucuya yansıtılıyor. Kitap kurgusu ile daha başta okuyucuyu yakalıyor ve sıkılmadan sonuna kadar götürüyor.
Yazar Scott Lynch merakla okunan bir dünya kurmuş. "Çok fazla çalıyor" denilen Locke Lamora'nın küçüklüğünden başlayan hikâyesi 16 veya 17. yüzyılları andıran ve şahıs isimleri daha çok Venedik'i andıran bir ortamda geçiyor. "Atalar" isimli varlıkların insanlara bıraktıkları kıymetli "Atacam" maddesi, güçlü büyüler gibi ilginç detaylarla ve olayların geçtiği dünyanın enteresan özellikleriyle örülü olan kitapta karakterler dikkat çekici. Yazar çok renkli karakterler üretmiş.
Kitabın renkli karakterler ve sert gerçekliklerin yaşandığı hikâye ortamında dikkat çeken bir diğer nokta da küfür ve argonun gayet yerli yerinde kullanılmış olması. Hırsızlar, katiller, dolandırıcılar, haydutlar vs'nin gırla gittiği böyle bir ortamda "lanet olsun!" şeklinde küfürler zaten sırıtırdı.
Kitap 584 sayfa olmasına rağmen yazarın Amerikalı, yaklaşımının ağır edebiyat olamayacağı ve hitap ettiği okuyucu kesiminin de daha çok Amerikalılar olduğu göz önünde bulundurulursa çok akıcı bir kitap olmasına şaşmamak gerek. Okumaya başladıktan sonra sıkılmadan merakla kendini okutuyor. Detaylar üzerinde iyi düşünülmüş, yani işçilik iyi diyebiliriz. Türkçe versiyonunda 502'nci sayfada yer alan ve istihbaratın başındaki kadının "örgü işleme" detayı ile İki Şehrin Hikâyesi'ne yapılan gönderme hoşuma gitti.
Kitabın akıcı şekilde ve sıkılmadan okunmasında çevirmen Cihan Karamancı'nın katkısı büyük bence. Bazı yerlerde ve isimlerde merak ederek kitabın İngilizce versiyonu ile karşılaştırma yaparak okudum ve gayet başarılı buldum. Kimi zaman kitapların çevirilerinin kötülüğü nedeniyle okunmaz hale geldiklerini hepimiz biliyoruz.
Centilmen Piç Serisi - 7 Kitap
Yazar Scott Lynch, Centilmen Piç Serisi'nin 7 kitaptan oluşacağını ve bu 7 kitap süresince yirmi yıllık bir sürecin işleneceğini belirtmiş. Seride bugüne kadar 3 kitap yayınlanmış durumda. Bu kitapların üçü de İthaki Yayınları tarafından Türkçeye kazandırılmış. Ne zaman yayınlanacakları belli olmayan diğer dört kitabın ise henüz sadece isimleri belli.
- Locke Lamora'nın Yalanları (The Lies of Locke Lamora)
- Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler (Red Seas Under Red Skies)
- Hırsızlar Cumhuriyeti (The Republic of Thieves)
- The Thorn of Emberlain
- The Ministry of Necessity
- The Mage and the Master Spy
- Inherit the Night
Hiç yorum yok