Çocuk kitabı dendiğinde akla gelen ilk isimlerden birisi de Tom Sawyer’ın Maceraları. Kitabın bilinirliği ve yaygınlığı o derece ki okumayanlar dahi konusunu ve içeriğini iyi kötü bilir. Tom Sawyer’ın Maceraları’nı okurken bu kitabı çocukken elime alıp baştan sona okuyup bitirmediğimi ama öte yandan da kitaptaki tüm sahneleri bir şekilde bildiğimi fark ettim.
Kitabın neredeyse sayısız versiyonu mevcut. Kitapyurdu.com internet sitesinde ismini aratınca eski yeni, kısaltılmış ya da tam metin toplam 30 farklı baskı görünüyor. Benim bu inceleme için okuduğum, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılan ciltli versiyonu.
Öncelikle kitap kalitesinden söz etmek istiyorum. Belki bunlar basit görünebilir ancak uzun zamandır özellikle günümüz yazarlarının güncel kitaplarının baskılarındaki kalitesizlik beni rahatsız ediyordu. Bir çocuk kitabı olsa da gerek eski zamanlara özgü formaları iple ciltleme tekniği, gerek kağıt kalitesi gerçekten çok hoşuma gitti ve açıkçası kitabı okuma keyfimi arttırdı. Bir kitabı eline aldığınızda fiziksel kalite ve özenle hazırlanmış bir içerikle karşılaşmak hoş bir duygu. Sırf bu yüzden -hiç aklımda olmadığı halde- bu seride bulunan 164 kitabın listesini de uygun bir zamanda gözden geçirip mutlaka içlerinden bazılarını satın almayı planlıyorum.
Asıl adı Samuel Langhorne Clemens olan Mark Twain (1835 - 1910) 4 yaşında ailesiyle Mississippi kıyısındaki Hannibal’e yerleşmiş ve ardından da küçük yaşta babasını kaybedince çeşitli işlerde çalışmak zorunda kalmış. Tüm bu hayat tecrübeleri kitabın gerçekçiliğinde kendisini gösteriyor.
Kitabın arka kapağındaki tanıtım metninde bir yandan “... Tom Sawyer’ın Maceraları çocukluğun masum, güvenli ve olağanüstü maceralarla dolu evrenine bir övgüdür” derken diğer yandan da “Roman insan doğasının ikiyüzlülüğünü, bencilliğini, maddi değerlere düşkünlüğünü ve Amerikan taşrasındaki küçük kasaba ruhunu mükemmel biçimde yansıtır” şeklinde farklı ve çelişkili ifadeleri dile getirmiş. Ama bence kitabı en kısa biçimde ifade eden cümle şu: “Twain, iyi kalpli ancak her daim haylazlık peşindeki Tom ve arkadaşlarının maceralarını gerçekçi bir dille aktarırken, alışılmış terbiyeli ve örnek çocuk imgesini de yıkar.”
Tom Sawyer’ın Maceraları “... Mississippi Nehri kıyısında küçük bir kasabada, belirtilmeyen bir dönemde geçer. Ancak okur evlerde siyahi kölelerin bulunmasından hikayenin 1830’larda ya da 1840’larda geçtiği sonucuna varabilir.” Kitap haylaz Tom’un teyzesinin verdiği bahçe duvarını boyama görevini diğer çocuklara nasıl cazip gösterip adeta pazarlayarak üste de bir şeyler kazanarak boyattığı klasik Tom Sawyer sahnesiyle başlıyor.
Piyasada genelde kısaltılmış veya sadeleştirilmiş versiyonları dolaştığı için bu kitabın keyfi bu tam metin versiyonunda hissediliyor. Olaylar ağır ağır adeta o devrin yaşam ritminde demlene demlene yaşanıyor. Kitabın temposu bugünün okuyucusunun hele çocuk yaştaki okuyucularının sabrını zorlayacak derecede yavaşlayabiliyor. Ancak asıl konu da zaten bu! O dönemleri olabildiğince hissedebilmek için kitabın temposuna teslim olmak yeterli.
Kitap boyunca Tom’un arkadaşları, teyzesi ve komşuları ile yaşadıkları ve okul hayatı ile ilgili çeşitli olaylar peş peşe ve bazen iç içe sıralanıyor. Tom’un olaylara gerçekçi ve sorgulayıcı bakışı ve farklı yorumları ile değerlendirmeleri bence yazarın abartısı değil, o devrin bir an evvel hayata atılmak zorunda kalan çocuklarını anlatan değerli bir detay.
Tom’un temel felsefesi yazarın şu ifadesinde kendini gösteriyor: “Tom da bu kitabın yazarı gibi büyük ve bilge bir filozof olsaydı, iş denen şeyin mecburen yapılan bir şey, oyunun ise mecburen yapılmayan şey olduğunu anlayabilirdi.”
Günlük çeşitli olayların ve okuyucunun Tom’u ve çevresini iyice tanımasının ardından erkek bir çocuk için en temel çarpıcı maceralardan biri devreye giriyor: “Yaradılışında bir aksaklık olmayan her oğlan çocuğu günün birinde bir yerleri kazıp define bulmak için dayanılmaz bir istek duyar.”
Hazine avı sırasında Kızılderili Joe tarafından işlenen bir cinayete tanık olan Tom Sawyer ve arkadaşı Huckleberry Finn’in başından geçen maceralar 36 bölümden oluşan kitabın kalan kısmını oluşturuyor.
Mark Twain kitabın sonunu şöyle bitiriyor:
Bu hikaye böyle bitiyor. Bir çocuğun hikayesi olduğu için bitmesi gereken yer burası. Bir erkeğin hikayesine dönüşmeden daha fazla devam etmesi mümkün değildi. Yetişkinlere dair roman yazarken nerede duracağın bellidir. O kişi evlenince hikaye biter, ama çocukların hikayesini yazıyorsan en iyi yer neresiyse orada durman gerekir.
Bu kitaptaki kişilerin çoğu hâlâ yaşıyor, refah içinde ve mutlular. Belki günün birinde gençlerin hikayesine bir daha dönebilir ne tür erkek ve kadınlara dönüştüklerini görebiliriz. Bu yüzden de hayatlarının o kısmına dair başka bir şey açık etmemek akıllıca olacak.
Tom Sawyer’ın Maceraları -ileri yaşlardaki okuyucular için biraz hafif kaçmakla beraber- okurken dinlendirici ve nostaljik bir keyif sunan bir kitap. Tom Sawyer’ın günümüz çocuklarına kıyasla sorgulayıcı ve yetiştin tavırları ayrıca dikkat çekici e bence oldukça da öğretici ve düşündürücü.
Her yaştan okuyucuların keyifle okuyacakları, uzun yıllar sonra açıp tekrar okunabilecek bir roman Tom Sawyer’ın Maceraları. Benim gibi ileri yaşlarda tekrar okumak isteyenler veya daha önce hiç okumamış olanlar için kitabın kısaltılmamış tam metin halini okumalarını tavsiye ederim.
Kitap Bilgileri:
Orijinal Adı: The Adventures of Tom Sawyer
Yazar: Mark Twain
Çeviren: Bülent O. Doğan
Sayfa Sayısı: 260
Boyut: 12,5 x 20,5 cm
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hiç yorum yok